Türkiye’de Matbaacılık
İlk Türk matbaacısı İbrahim Müteferrika’dır. Lale devri olarak bilinen dönemde 1726 yılında ilk Türk Matbaası kurulmuştur. Ülkemize matbaanın bu kadar gecikmesinin nedenleri dinsel tutuculuktan ziyade toplumun bu yönde bir isteğinin olmayışı, okur yazar oranının yüksek olmayışı, okuma alışkanlığının kazanılmamış olması, hattatlığın yaygın bir meslek oluşu ve matbaa için gerekli alt yapının hazır olmayışıdır. (Avrupa’da bir piskoposun askerlerine şehir bastırdığı düşünüldüğünde matbaanın gecikmesinin temel nedeninin dinsel tutuculuk olmadığı daha net anlaşılacaktır).
Osmanlı matbaasında basılan ilk kitap Kitab-ı Lügat-ı Vankulu (Vankulu sözlüğü)’dur. Mütefferika yaşamı boyunca 17 farklı eser basmıştır. Ancak kitapların maliyetlerinin ve buna bağlı olarak fiyatlarının çok yüksek olması matbaacılığın yaygınlaşmasını engellemiştir. Mütefferka’nın ölümünden sonra matbaa zaman zaman atıl kalsa da çalışmaya devam etmiştir. Matbaanın başına 1754 yılında İbrahim ve Ahmet Efendiler, 1783 yılından sonra Beylikçi Raşid Mehmed Efendi ve Vak’a-nüvis Vasıf Efendi geçmişlerdir.
1796 yılında Abdurrahman Efendi Mühendisane matbaasını kurmuştur. Daha sonra Üsküdar matbaası(1802) ve sonrasında Takvimhane-i Amire adında bir matbaa daha açıldı. (1831) Bu sırada Mısır’da Kavalalı Mehmet Ali Paşa Bulak matbaasını kurdu. (1822) 1833 yılında ülkede 54 matbaa (15’i litografi) 1948 yılında 509 matbaa ve 1983 yılında 3537 matbaa bulunmaktaydı.
Günümüzde Türk matbaacılığı teknolojik gelişmelere bağlı olarak gelişimini sürdürmektedir. Basım sektörü Avrupa’daki emsalleriyle aynı kalitede ürünler üretebilmektedir. Hazır teknoloji üretici ülkelerden alınmakta ülkemizde başarı ile uygulanmaktadır. Ancak Türkiye bazı istisnalar hariç teknoloji üretmekten uzak, fakat iyi bir teknoloji takipçisi durumundadır.
〰
Matbaa: Matbaa yazı, resim veya şekilleri, kâğıt, deri, kumaş gibi malzemeler üzerine özel bir surette basarak çıkaran ve birden çok nüsha haline getirilmesini sağlayan makine veya sistem. Baskı makinesi diye de bilinen matbaa, Arapça asıllı bir kelimedir. Basım evi, basım yeri, baskı aleti gibi anlamlarda kullanılmaktadır.
Cilt evi: Cilt ve ciltleme işlerini yapan dükkâna verilen addır. Cilt evinde ciltleme yapan kişiye ise ciltçi denmektedir.
Kâğıt: Kâğıt, üzerine yazı yazmak, resim çizmek için kullanılan, türlü bitkisel maddelerden yapılmış ince bir yapraktır. Toplam kâğıt çeşitleri günümüz çağında 25-30’u aşmıştır.
Mürekkep: İki veya daha fazla maddenin üst üste bindirilmesi. Genellikle isim yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılır.
Tram: Renkli veya ara tonlara sahip siyah beyaz baskıda ara ton oluşturmak için kullanılan küçük noktacıklara denir.
Tire: Her bir rengin farklı farklı yani ayrı ayrı basılma işlemine TİRE denir.
Ofset baskı: Ofset baskı, 1905 yılında Amerikalı Ira W. Rubel tarafından bulunan ve günümüzde de kullanılmaya devam eden, kâğıt yüzeyine uygulanan bir tür baskı çeşididir.
Laminasyon: Baskı yüzeyini koruma amacıyla yapılan plastik (naylon) yüzey kaplama işlemi.
Kırım katlama: Bir maddeyi, iki veya daha fazla bölüme ayırmak için yapılan işlem.
Cilt: Basılmış olan kâğıtların bir araya getirilmesi ile kapaklı veya kapaksız olarak birleştirilmesi işlemidir.